30 Eylül 2010 Perşembe

Anlamamak - Anlayamamak


“Anlayamadım.” Neden hep bunu kullanırız? Kibar olmak için mi acaba? Ama yalan söylüyoruz fark etmesek bile. Konuşulanı, yazılanı anlamayınca hep anlayamadım diyoruz. Utanıyor muyuz “Sorun bende, sen doğru anlattın ama ben anlamadım. Sorunluyum.” Demeye? Anlayamadım, diyen insan yalan söylemenin yanlış olduğundan bahsederse ne kadar ironik olur oysaki. Belki böyle bir anlama geldiğini fark etmeden konuşur ama bu anlama gelri çoğu zaman. Şöyle dobra dobra “Evet anlamadım. Anlayamadım değil, anlamadım.” Demek bunu haykırmak istiyorum. Kabul ediyorum bende kimi zaman anlamadım demekten korkarım. Anlayamadım derim. Bu sanki ödevi yapamadım demek gibi. Yapmadım dersen öğretmen kızar ‘zevkinden oturdun değil mi?’ der, sanki yapamadım deyince farklı bir şey yaparmış gibi. Ama yalana gerek yok. Yapamamak, anlayamamak daha anlaşılabilir daha göz yumulabilir hale getiriyor hatayı. Daha kabul edilebilir bir hale sokuyor. Ama yalanlarla kabul edilebilir olmak pek de çekici değil sanki ne dersiniz?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder