8 Şubat 2011 Salı

İstenmeyen Son



''Yüzyıllardır oynanmasına rağmen hiçbir seyirci; sahneye fırlayıp Romeo'nun zehirli iksiri içmesine engel olmamıştır. Sonunda geminin batacağı bilindiği halde; Titanic defalarca izlenmiştir.
Bitecektir korkusuyla aşktan kaçarsan hayattan hiçbir tat alamazsın.
Çünkü Romeo ölmeli, Titanic batmalı, ama aşk her şeye rağmen yaşanmalıdır...''

İşte ben engel olmak istiyorum. Romeo&Juliet’i her izlediğimde, her okuduğumda dur Romeo o ölmedi, Juliet ölmedi sakın intihar etme. Diye bağırmak elinden zehri almak gidip ailelerine içirmek istiyorum. Her seferinde içimden dur diye bağırıyorum, ama duyuramıyorum. Aşka dair umutlarımızdan olsa gerek hep mutlu sonlar istememiz. Hani diyoruz âşık olacaksam Romeo gibi birini bulmalı Juliet gibi âşık olmalıyım diye. Evet, öyle olsun istiyorum ama sonunu benden yazmak istiyorum. Hatta taa en baştan ben yazmak istiyorum. Bu kadar imkânsız olmasın diye prensin yeğeni öldüğünde aileleri barıştırmak, Romeo ve Juliet’i kavuşturmak istiyorum. Duygusal anlarda duygusal planlar, duygusal istekler… Sonra düşünüyorum, diyorum ki eğer benim istediğim gibi yazılsa Romeo ve Juliet efsane olmayacaktı. Onlar gibi âşık olmak isteyen insanlar olmayacaktı. Onların aşkları sıradanlaşacak, normalleşecek, önemsenyemeyecekti. Belki o ikisinin aşkı da bu kadar büyük olmayacaktı. Düşünüyorum da aşkta düşünmeye yer yok -, işte bu yüzden Romeo intihar eder, bu yüzden asla onsuz yaşamayı düşünmez. Ama artık o aşklar sadece kitaplarda, sahnelerde, dizilerde kaldı. Bu melankoliyi seyretmeyi seviyoruz çünkü artık gerçekleşmeyen şeyleri görmek istiyoruz belki de. Çocuklara bu yüzden masallar anlatılıp bu yüzden o ilginç çizgi filmleri izletiyoruz ha. Hayatın gerçeklerinden bıkmış usanmış, gerçeklerini görmekten korkuyoruz. Ama sonunu bilsek bile aşktan korkmak her şeyden korkmak gibi. Kaza yaparım diye araba kullanmamak, bir maganda kurşunu isabet eder diye sokağa çıkmamak gibi her şeyden uzaklaşmak demek bana göre. Ama her şeye açık, korunmasız olmak da yine kendimi acıtacak. İroniler dünyasında yaşayıp yine bu dünyada ölüyoruz. En azından denemek ve acı çekmek asla denemeyip pişman olmaktan çok daha iyidir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder