13 Kasım 2012 Salı

Ara Sıra

Küçükken okulda bana söylenen hangi yalanlara inandığımı hatırlamaya çalışıyordum. Aklıma ilk gelen ilk okul hocamın birkaç yıl içinde hiç gece olmayacak. Uzaya kocaman bir ayna yerleştirecekler Güneş ışınları aynadan karanlık tarafa yansıyacak böylece aydınlatma için elektrik harcanmayacak demişti. Düşündüm ve saf gibi inandım buna. Hatta bir ara vayy süper fikir aydınlatma parası yok ne güzel falan diyordum hatta evdekilere de anlattım. O zaman abim olmaz öyle şey diye dalga geçtiğinde ama öğretmen öyle söyledi olcakmış yaa diyordum. Lan o yaşta o öğretmenle kavga edecek akıl varmış da şuna nasıl inanmış, doğruluğunu savunmuşum ben. Aynı öğretmenin basit bir olaydan sonra tüm sınav notlarıma rağmen "Seni sınıfta bırakırım hiç bir şey de yapamazdım diye azarlamasına karşı çıkıp öyle bir şey yapamazsınız. Sınavlarım ortada, belgelerle mi oynayacaksınız; diye o geçersiz ve inandırıcılıktan uzak tehditlerine boyun eğmemiştim. Hatta şimdi hatırladım arkadaşlarım teneffüste onun yanına gidip öğretmenim lütfen bırakmayın Meltem'i, özür diler lütfen demişler. Bana özür dile geldiklerinde dilemiycem, bıraksın bakalım sınıfta bunun idarecisi var milli eğitimi var. O yazılı kağıtlarıyla nasıl sınıfta bırakıyomuş beni dediğimi hatırlıyorum. Öyle de manyaktım. Bu arada bunlar 4. ya da 5. sınıfta gerçekleşiyor. 

Ara sıra çok zeki, ara sıra çok aptal, ara sıra çok cesur olabiliyormuşum. Ve sanırım hala böyleyim. Bazen her şeyi herkesi anlar oluyorum bazense gözüme sokula sokula kazık yiyor ve hiçbir şey anlamıyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder