18 Mayıs 2011 Çarşamba

Tae Yang'ın Doğum Gününe Özel


Tae Yang’ın doğum günü hatırına bugün farklı tarzda bir yazı yayınlamak istiyorum. Umarım beğenirsiniz zira blogda hiç olmayan bir tip farkındayım…
Hayatımda ilk defa sizin yüzünüzden fangirllük yaptım ben. İlk defa şarkınızı her dinlediğimde, her sesinizi duyduğumda çıldıracağımı sandım belki de. Sıradan bir grup olarak asla görmedim ben sizi. Sizin varlığınızı öğrenmek uzun zamanımı aldı ama sonunda sizden haberdar olduğumda asla vazgeçmedim. Önce yakışıklı birkaç çocuktan oluşan normal bir grup özüyle araştırmıştım ama şarkılarını dinlediğimde öyle olmadığını fark ettim. Haru Haru şarkısının sizin olduğunu bilmeden kaç ay dinledim ben, hem de her gün, ayıla bayıla dinledim. Her gün ne kadar güzel bir şarkı olduğunu kendi kendime hatırlattım hep. İlginçtir ki rap-hip&hop’tan nefret eden bana rap’i sevdirdiniz, dinlettirdiniz, hala da dinletiyorsunuz hatta gelecekte de dinleteceksiniz. Buna inanıyorum. Grup olarak harikaydınız, ama cesaretiniz, yeteneğiniz ve belki de hepsinden öte azminiz vardı ve her biriniz solo çalışmalara imza attınız ve çok da başarılı oldunuz. Şimdi düşünüyorum da benim için grup olarak ne ifade ettiğinizi, ardından bunu başka bir zaman düşündüğümde neler olduğunu hatırlıyorum. En yakın arkadaşlarımdan biri, aynı zamanda da bir VIP olan bb’nin yanında neler olduğunu hatırlıyorum. Benim için ne ifade ettiğinizi sanırım o gördü ve bunu anladı. Sadece şarkılarını dinlemekten ve sizi yakışıklı bulmaktan ibaret görmüyorum size olan sevgimi. Benim için “umut” demeksiniz. Evet “umut”. Yanlış hatırlamıyorsam BB Documentary sizlere hatırlatıldığında utanmış ve bunun ortadan kaldırılması gibi bir şey söylemiştiniz. Oysa aksine bence insanlar izlemeli zira onu izlediğimde size olan hayranlığım katlandı, saygım katlandı. Sizler gibi olmak istedim bir an. Hedefine kilitlenmiş, tüm zorluklarla mücadele ediyor ama kimseden nefret etmiyordunuz. Sizi tam da ulaşmak istediğim hedefim, rüyam konusunda umutsuzluğa kapılmışken, ona ulaşamayacağım korkusuyla yaşarken tanıdım. İşte tam da böyle bir zamanda sizi tanımak önceleri beni eğlendirdi sonraları ise umudum oldunuz. Artık hayallerime ulaşamayacağımı düşündüğüm an aklıma sizleri getiriyorum. Korktuğum zaman siz eliyorsunuz aklıma, vazgeçmediğimde azimle çalıştığımda ulaşabileceğimi biliyorum artık. Her birinizin ayrı ayrı her türlü özelliklerini seviyorum ben. Biriniz bile eksik olsa BIGBANG’in BIGBANG olmayacağını, olamayacağını biliyorum ben.

 Strong Heart programında güldüğünde gözlerinin incecik bir çizgi haline gelmesini ve o anda herkesin dikkatini çekmesi, bu sevimli halini herkesin sevmesini seviyorum ben. Saç tipin oldukça uzun bir zaman aynı kalmasını ve hatta küçükken bu yüzden sana kirpi denmesini seviyorum. Gerektiğinde bir lider gibi davranabilmeni seviyorum. Bu kadar kibar olmanı minicik küçücük bir çocuğa o kadar sıcak sarılabilmeni, çocukları bu kadar sevmeni seviyorum. Gereksiz yere bu kadar uğraşsan da kaslarını seviyorum ben. Sabahın bilmem kaçına kadar çalışmanızı seviyorum (evet bunu seviyorum ama bu kadar yormayın kendinizi lütfen). Ne kadar başarılı olursanız olun hep daha fazla çalışmanız gerektiğini düşünmenizi ve bizleri yani VIP’leri bu kadar sevip düşünmenizi seviyorum. Sonuç olarak seviyorum hepinizi, ayrı ayrı.

Ve doğduğun, bizlere senin gibi birine (en azından) hayran olabilme şansını verdiğin için teşekkür ediyorum.

Doğum Günün Kutlu Olsun, BIGBANG’in sevimli kibar ve yetenekli üyesi Tae Yang. Ama her şeyin de ötesinde Young Bae.

NOT: Bugünlerde radikal bir karar alıp blogda her türlü yazı paylaşacağım. Bir Güney Kore sevdam var bilenler bilir. Zaten birkaç post önce bir Kore dizisinin adını paylaşmıştım. Aklıma geldikçe Kore ilgili de yazabilirim haberiniz olsun sevgili okuyucularım.